Gitme,

Sus…
Hiç olmazsa bu kerelik
Kapat dudaklarını sımsıkı,
Gücü yetmese de dişlerinin
Sus…
Dudaklarında kalsın o son söz.
Bebek gözlerinde görmüştüm ilk kez
Bu kadar güzel,
Bu kadar sıcak olduğunu gülmenin
Gülümsemenin…
Gitme…
Birşeyler eksilir yokluğunda bil ki,
Bir akşam çöker üzerine
Bir yalnızlığım düşer duvarlara
Tırnağımla kazıdığım adına
Daha kaç kez yanmalı günlerce,
Ağzımda kaç kez çiğnemeliyim adını?
Ve kaç kez vurmalı yüzüme
Her girişimde duvardaki yalnızlık?
Gitme…
Katili olmalıyım daha kaç gecenin,
Kendi yüreğini avutamayan adam
Bu kenti ve gecelerini bilmem ki
Ne kadar avutmalıyım gözlerimde?
Kaç takvim eskitmeliyim daha yokluğunda?
Bilmiyorsun aah bilmiyorsun
Yavan pas tadında bir rüzgar eser ki
Ne mümkün yutmak sevdadan uzak bu kentte.
Haziran aah ille de haziran
Yanarken ellerim binlerce güneş saçlarında
Saçlarını yıkardım haziranda,
Haziran ki resmidir gidişinle yıkılışımın.
Yokluğunda birşeyler eksilir
Gitme…
Gözlerinden uzak
Gözlerinden ayrı mavi
Yalnızlığını bırakan bir tren geçerdi,
Unuttu buraları o da geçmez oldu artık
Işıl ışıl gözleri yeşil
Bir çocuk vardı hani gülerdi boyuna
Bilmiyorsun bıraktı çalmıyor o da
Yorgun baba yadigârı gramofonu,
Ah bu türküler onlar,
Onlar da avutmaz oldu yokluğunda
Gitme…
Birşeyler eksilir gidersen
Kaçak gezdiğimiz bu kentte,
Gölgenin düştüğü şu kaldırım
Yürüdüğün şu yol, bu iskele
Sonra terinin bulaştığı eski kayık,
Tenine dokunan deniz eksilir
Yarım kalır birşeyler,
Sen gidersen soframdaki ekmeğim,
Ekmekteki tuzum eksilir
Tadım eksilir bil ki
Gitme…
…Gitme n’olur bırak
…Bırak şuracık da kalsın gözlerin.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Copy Protected by Chetans WP-Copyprotect.