Sana yazmak..

Sana, seni yazmak, aşkı yazmak, yeryüzünün bütün dağlarından taç yapraklarına hiçbir toz zerresinin ulaşamadığı çiçekleri derlemek gibidir. Ve bundan hiç çekinmedim, korkmadım, usanmadım.. bilirsin. Okumanı beklemek ise, tıpkı küçük bir çocuğun eriklerine daldığı ağacın sahibini gördüğünde yaşadığı heyecan gibi, okuduğunda yerinde duramamak, koşmaktır kaçarcasına.. Topukları popoya vura vura, rüzgarı yanaklarımda hissedercesine… Bilemezsin ! Bilseydin, beklemezdin…

Adı Ayrılık

Soğuk bir Ankara gecesi gibiydi bakışların. Dilinden çıkan her harf; Sivri bir buz parçası gibi saplanıyordu suratıma. Hava ayaz, gök karanlık, şehrin urbaları ıslak… Papuçlarından sızıyordu erimiş kar taneleri, Kızılayın sokaklarına. Aklın yerinde değildi fikrimce. Bağırtılarını dinlerken hiç olmayan vapur saatlerini kaçırıyordum mesela. Paçası yırtık şekilde sekiyordu yelkovan ömrümün üzerinde, Yavaşlıyordu zaman. Heybetli bir çınar ağacı gibi görkemli çıksa da… Read more →

Özlemişim.

Özlemişim,, Konuşmayı senle. Gülmeyi, Hatta susmayı Konuşmadan gözlerine bakmayı.. Yanında olmayı özlemişim Güldüğünde nefesinin yüzüme vurmasını, Dağılmasını saçlarının Uçuştuklarında yüzünden toplamanı. Şımarıklığını, yaramaz küçük bir çocuk gibi, Sonra kokunu Dokunmayı saçlarına. Sarılmayı, Öpmeyi.. .. Özlemişim Ben seni özlemişim.. .. Özlemişim, Hemde taa iliklerime kadar. Ne deniz kokun eksilmiş, Ne de gözlerindeki gökyüzüm. Lakin, İçimde kocaman bir geçkalmışlık var.. Read more →

Yarım Yamalak..

Sen gittin. . Tümlüğümü yitirdim! Şimdi her şeyim yarım yamalak. Ne bir sigara içebiliyorum izmariti tükenene kadar; Ne de çayımı son bir yudum kalana kadar. Papatyalar intihar ediyor yokluğunda, Küfrediyor dudaklarım, beraber söylediğimiz şarkılara! Seni benden uzaklaştıran kaldırımlara… Gidişin batsın ey yar! Söyle; hangi ilaç iyi gelir, Yar sancısına ? Read more →

Dön İsterdim..

  Bu gün farkettim sakalımdaki ilk beyazı Demek ki ilkbahar çoktan bitmiş, yaz geçmiş. Farketmeden ömrümün sonbaharı gelmiş.. Sonra; Büyüdüğümü fark ettim. Pamuk şekerler eskisi kadar tatlı değildi. Gülümsediğim de gökkuşağı yerine; Kara kışlar görüyordum insanların yüzlerinde. Ellerini tutup; Bir sıkımlık canıma buyur ettiğimde: Eskisi gibi içten gelmiyordu hiçbir kucaklaşma! Zoraki tebessümler dudaklarda. Sonra; Ve sonra; Büyümüşüm işte beş taş… Read more →

Copy Protected by Chetans WP-Copyprotect.